Art Basel’den geriye kalanlar

Art Basel’in başlangıç yeri olan Basel’de Maike Cruse direktörlüğünde gerçekleşen 2024 edisyonu geçen pazar tamamlandı.

Fuar, VIP ön izleme ve halka açık günleri boyunca toplam 91 bin kişi tarafından ziyaret edildi. 

Art Basel bu yıl yerel ve uluslararası tanınmış sanatçıların, küratörlerin, müzisyenlerin ve düşünce liderlerinin katkılarıyla geniş bir izleyici kitlesini ağırlayan Merian’da 24 saat sanatsal etkinlikler ve performanslarla halka açık programını daha da genişletti.

1970’de galeriler tarafından Basel’de başlatılan ve şimdi Miami, Hong Kong ve Paris’e de yayılan Art Basel’in 2024 edisyonuna 40 ülke ve bölgeden 285 galeri katıldı.

Bunların arasında ilk kez katılan 22 galeri de vardı.

Peki ama Art Basel’in VIP ön izleme günlerinde satışlar nasıldı?

Satışların normalden daha durgun olduğu konuşulsa da 20 milyon dolarlık Joan Mitchell ve 16 milyon dolarlık Arshile Gorky eserleri hemen alıcı buldu.

Malum, yüksek enflasyon ve dünyadaki ağır gündem nedeniyle şu an satmak için değil, almak için daha uygun.

Sanat piyasası “Art Basel’in açılış günü bir göstergeyse, bu, yakın zamanda da değişmeyecek” diyor.

Bu yılki VIP koleksiyoner kitlesi daha önceye oranla daha genç görünse de galerilerin sergilediği eserlere bakıldığında seçilen sanatçıların daha yaşça büyük ve kendini kanıtlamış isimler olduğu da hemen öne çıkıyor.

Bu da galerilerin bu yılki zorlu süreçte risk almak yerine güvenli seçimler yaptığını gösteriyor aslında.

Çünkü koleksiyonerler de artık risk almıyor.

İşte bu durumda en zor olan genç sanatçıların durumu.

Kendilerini kanıtlamaları artık çok zor.

“Kriz dönemleri satın almak için harika fırsatlar sunuyor” diyor sanat danışmanları.

Yine de son zamanlarda müzayedelerde satılamayan bir dizi önemli eser Basel’de yeniden ortaya çıktı.

Tabii bir de her zamanki gibi Venedik Bienali’nde gördüğümüz sanatçıların Art Basel’de de eserleri sergilendi ve satışa çıktı.

Çoğu da büyük ilgi gördü.

Bu da bir Venedik-Basel klasiği olarak bu yıl da çok konuşulanlar arasındaydı.

Bravo THY!

Türk Hava Yolları’nın çağdaş sanatçılarla yaptığı iş birlikleri sevindirici.

Üstelik bu sefer Türk Hava Yolları’nın Refik Anadol ile birlikte yaptığı yeni projesi, dünya lansmanını geçen hafta Art Basel’de yaptı.

“Inner Portrait”, daha önce hiç yurtdışına çıkmamış dört kişinin ilk seyahatlerinden önce, seyahat esnasında ve sonrasında EGG cihazlarıyla toplanan verilerden oluşan bir eser.

Türk Hava Yolları’nın Amazon Ormanları’ndan Tokyo’ya, Kenya’dan İstanbul’a, Avustralya’dan Kapadokya ve Göbeklitepe’ye, İzlanda’dan Ürdün’e götürdüğü dört kişinin beyin dalgalarını Refik Anadol bir dijital esere dönüştürdü.
Türk Hava Yolları’nın hem Art Basel’e katılması hem de iş birliği için uluslararası bir sanatçımızı Refik Anadol’u seçmesi önemli.