ABD’nin bu sürecin kendi kontrolleri dışında bir boyuta evrilmesinden hoşlanmayacağını söyleyen Han, “Karşımızda ittifak kurduğu terör örgütü PKK/YPG ile nasıl bir işbirligi götüreceğini kestiremeyen fakat Irak ve Suriye sahasında İran’a karşı etkinliğini koruma noktasında bu işbirliğinin sağladığı avantajları son derece hoyrat kullanabilecek bir ABD var. Bu önemli bir problem” dedi. Kasım ayındaki ABD seçimlerinin süreci etkileyeceğine belirten Han, Trump’ın Suriye sahasındaki operasyona çok sıcak bakmayabileceği bir gerçek ama ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın uzun zamandır sürdürdüğü bu işbirliğinden bir anda vazgeçmesi de çok beklenir değil” diye konuştu. Han, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararını anımsatarak, “O kararda barış sürecinin Suriyeliler tarafından sahiplenilip yürütülmesi ilkesi mevcuttu. Ancak bu ilkeden ilgili tarafl arın anladıkları farklı. Türkiye ile Suriye arasında 2254 sayılı kararda belirtildiği şekilde bir süreç başlarsa karara ABD’nin atfettiği anlamın tam dışında bir gerçeklik ortaya çıkacaktır. Bunun da ABD’nin işine gelmeyeceği aşikâr” ifadelerini kullandı. Han, Suriye rejiminin Türkiye ile yakınlaşmak için acelesinin bulunmadığını da sözlerine ekledi.
