OECD’den Türkiye analizi: Fiyatlar daha fazla yükselecek

Türkiye Ekonomisi, OECD Tahminlerine Göre Büyümeye Devam Ediyor

Küresel ekonominin bu yıl yüzde 3,2 büyüyeceğini öngören Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye’de ekonomik büyümenin yüzde 3,5 olmasını bekliyor. OECD’nin Ekonomik Görünüm Raporu’na göre enflasyonun ılımlı seyretmesi ve ticaretteki canlanmanın etkisiyle, küresel ekonomi belirsizliklere rağmen dirençli olmaya devam ediyor.

Gerekli makroekonomik istikrar politikalarının iç talebi yavaşlatması nedeniyle Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,5 ve 2025’te yüzde 2,6 büyüyeceği öngörülüyor. Öngörüler 2026 yılı için ise yüzde 4’lük bir büyüme tahmin ediyor.

OECD, Mayıs’taki raporunda Türkiye’de büyümenin bu yıl yüzde 3,4 ve 2025’te yüzde 3,2 olacağını tahmin etmişti. Eylüldeki değerlendirmesinde ise bu oranları sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 3,1 olarak revize etmişti.

Para ve Maliye Politikalarının Önemi

Rapora göre, Türkiye’de sıkılaşan finansal koşullar ve devam eden mali konsolidasyon, hane halkı tüketimini sınırlandıracak. Yeniden yapılanma sürecinin etkileri azaldıkça, yatırım ve kamu tüketimi de yavaşlayacak. Ancak dış ortamdaki iyileşme ve uluslararası turizmdeki canlanma ile Türkiye’nin ihracatının artması bekleniyor.

BloombergHT’nin haberine göre, Türkiye’de cari işlemler dengesi ekonomik büyümeyi destekleyen unsurların dengelenmesi, turizmdeki olumlu gelişmeler ve doğal gaz üretiminde yaşanan iyileşme ile olumlu bir seyir gösteriyor. Döviz rezervlerinin artmasıyla birlikte, para ve maliye politikalarının sıkı olmaya devam edeceği öngörülüyor.

OECD’ye göre, Türkiye’nin ekonomik büyüme süreci ılımlı bir şekilde devam edecek. Enflasyonla mücadele tedbirlerinin etkili olması beklenirken bu doğrultuda enflasyonun kademeli olarak düşmesi öngörülüyor. OECD, Türkiye’de enflasyonun 2025 yılında yüzde 30,7 olacağını ve 2026 yılında ise yüzde 17,2’ye gerileyeceğini tahmin ediyor.

Uzun Vadeli Büyümeyi Destekleyen Yapısal Reformlar

OECD’ye göre, uluslararası yatırımların çekilmesi için istikrarlı ve öngörülebilir bir politika çerçevesine ihtiyaç vardır. Yapısal reformlar, istikrarlı bir makroekonomik ortamı destekleyerek uzun vadeli büyümeyi artırabilir. Bununla birlikte, enflasyon hedeflerine ulaşılana kadar makroekonomik istikrar politikalarına devam etmek önemlidir.

Küresel Ekonomideki Beklentiler

Tüketici güveninin henüz salgın öncesi seviyelere ulaşmamış olmasına rağmen enflasyondaki düşüş, reel hane gelirlerini artırarak harcamaları destekliyor. İş gücü piyasasında yaşanan baskıların hafiflemesi ile işsizlik genel olarak düşük seviyelerde seyrediyor.

OECD, küresel ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 3,2, 2025 ve 2026’da yüzde 3,3 olacağını tahmin ediyor. Bu sayede dünya ekonomisinin önümüzdeki 2 yılda genel olarak istikrarlı bir büyüme seviyesini koruması beklenmektedir.

OECD’nin değerlendirmelerine göre, ticarette korumacı politikaların artması endişe vericidir. Ticaret politikalarındaki belirsizlikler ve kısıtlayıcı önlemler, üretim maliyetlerini artırarak tüketicilerin yaşam standartlarını düşürebilir. Bu nedenle küresel ticaretin serbest ve adil bir şekilde devam etmesi önem taşımaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir